11 Ağustos 2012 Cumartesi

Turgutreis Marina - Yalıkavak Palmarin Marina


Öğleden sonra 4:30 gibi Turgutreis marinadan ayrıldık, güzel bir yelken seyri ile akşam dokuzu geçe Palmarina'ya vardık. 5 saat gibi çok zevkli bir yelken seyri oldu. Kaba ölü dalgalar ardımızdan bayağı bir yalpaya düşürdü bizi ama rüzgar çok güzeldi. 15-17 knotlarda esti sürekli.

Palmarina yep yeni ve gıcır gıcır. Oldukça lüks gözüküyor. Motoryat cenneti. Hiç bir marinada o kadar motoryat görmemiştik. Belli ki daha farklı bir kitle var burada. Bakacağız.

Akşama marinadaki restorantlardan birinde oturduk, yemek yedik. Aşırı pahalı ve menü İtalyan olmasına rağmen, yemekler bizim usül. Memnun kalmadık. O paranın karşılığı, o değil ama yer bulana kadar 20 dakika bekledik o da ayrı. Oturduktan sonra siparişimizi de bir yarım saat bekledik. Bu vesile ile burasını da denemiş ve anlamış olduk.

Palmarina'da bir dizi konserler var. Bu gece Yalın çıkıyor konsere. Millet elinde cep telefonu, fotoğraf makinesi, bir kare yakalama peşinde. Motoryatlar ışıl ışıl; önlerinden geçerken içlerinde kocaman televizyon ekranları gözüküyor.

Uçta bir klüp var adı milyonerler klubü. Ayhan Sicimoğlu ve Latin ateşi çıkıyor her akşam üstü. Bir uğrayıp atmosfere bakıyoruz ama bize göre çok uçuk geliyor. Zevk almayız deyip pas geçiyoruz. Ayhan Sicimoğlu'nu severiz oysa ki...








Çocuklar şapka frizbisi oynuyorlar. Çocuk için her yer bir aslında. İnsanlar ne ara kaybediyor o ruhu acaba. "Büyümenin" hangi aşamasında ?

Bu çocuklarla seyir ve denizde beraber yaşam hususuna da bir başlıkta değinmek istiyorum. Bütün bir yazı 10 metrelik tekne ile denizde geçirdik ve bu konuda yorum yapacak mertebeye eriştik...

Palmarina'da meşhur Kaptan'ın hava Tahmin taşı...

Akşamdan kirli çamaşırlarımızı çamaşırhaneye vermiştik, ertesi gün onları alıp gitme niyetindeyiz.

Hedef nihayet Gökova körfezi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder