31 Mayıs 2012 Perşembe

Teknede yapılan çalışmalardan bazı görüntüler...


Tekneyi aldıktan sonra (Devam)

Tekne üzerinde bahsettiğim çalışmalardan bazı görüntüleri aşağıdaki videoda görebilirsiniz.





28 Mayıs 2012 Pazartesi

Tekneyi aldıktan sonra....

NELER YAPILDI ?...

Teknemizi aldığımızda tekne Marmaris Yacht Marina'da karada idi. Bu durum, tekne altının genel durumu hakkında derhal bilgi sahibi olmamızı sağladı. Yani; denizde olsa karaya alıp; altını, salmasını, pervanesini, şaftını, tutyalarını, ozmosunu vs. inceleyecektik ya; bunu ilk baştan yapmış olduk...

Temiz ve hasarsız olduğuna kanaat getirdikten sonra, denize indirip, seyir tecrübesi yapılacak ve daha sonra da, varsa, gerekli tamirat/tadilatlar yapılacaktı.

Bu amaçla, hem her şeyi tek adreste, tek seferde halledip, okullar tatil olduğunda seyre çıkacak duruma gelmiş olmak; hem de daha sonradan oluşabilecek sorunlarda karşımızda düzgün bir muhattap bulabilmek için, Jeanneau Marmaris ile anlaştık. Offshore Sailing Club'da bulunan çekek yerinde bir hafta süreyle teknenin tüm bakımlarının yapılmasını kararlaştırdık.

Biz de, tecrübeli denizci, aynı zamanda da benim gibi bir endurocu olan arkadaşım Volkan ile beraber tekneyi 3 günlük bir tecrübe seyri için Yacht Marine'den suya indirdik.

3 günde çeşitli duraklar, manevralar, (denize adam düştü manevraları gibi) demirleme, koltuk alma ve bağlanma egzersizleri ile dolu bir seyir ile Bozukkale'ye kadar gidip geldik.

Çeşitli yelken kombinasyonları ve asimetrik balonumuzu denedik.

Sonuç mükemmeldi ve biz de tatmin olmuş bir şekilde tekneyi bakım yapılacağı Off Shore Sailing Club'ın çekek yerine yerleştirdik.

Bundan sonraki bir hafta boyunca 3 kişilik bir ekip tekne üzerinde çalışarak tekneyi jelkota kadar soyup astar ve zehirlisini atmak da dahil olmak üzere bütün bakımlarını gerçekleştirdiler.

Arma ve vinçler elden geçti. Su altı vanaları ve tüm borular/hortumlar kontrol edilip temizlendi ve gerekli olanlar tamir edildi. Boilerdaki eskimiş bir bağlantı yüzünden buharlaşma yoluyla su sızıntısı oluyordu bu parça değiştirildi. Volvo servisi motor bakımlarını gerçekleştirdi. Irgat kontrol edilip elden geçti. Güverte pasta-cilası yapıldı. Raymarine servisi otopilot ve seyir cihazlarının konrolünü, kalibrasyonunu ve tecrübesini yaptı. Direk tepesi kontrolleri yapıldı, rüzgar gülü değiştirildi. Tuvalet pompası elden geçirildi. Su tankları ve pis su tankı elden geçirildi.

24 Mayıs 2012 Perşembe

İlk tecrübe seyrimiz ve teknenin ilk hali...



Bu videoyu arşivden bulup çıkarttım. Tekne ilk alındığında, daha bakıma girmeden ve üzerindeki değişiklikler yapılmadan, olduğu gibi karadan alınıp denize indirilmiş ve İstanbul'dan arkadaşım Volkan ile beraber 3 günlük bir tecrübe seyrine çıkmıştık. Amaç tekne ile denizde kalıp, seyirde, demirde, motorla seyirde, yaşam alanlarında, bağlanma yerlerinde tecrübeler edinerek; hem teknenin eksikliklerini daha iyi anlamak, hem de huyunu suyunu öğrenmek idi.

İyi ki de yapmışız; her yönden çok faydalı oldu. Teknede bir eksiklik çıkmadı; aksine tekne bize nasıl bir denizci olduğunu da gösterme fırsatı bularak, adeta bize nisbet yaptı.

Mayıs ayında Marmaris'ten haraketle, 3 günlük süre içinde, gece seyri yapmadan, Bozukkale'ye kadar gidip geldik. Denize adam düştü manevrası dahil, çeşitli manevralar denedik. Çeşitli yanaşma ve demirleme çalışmaları yaptık.

Hava harika idi ve 15-20 knt rüzgarlar eksik olmadı. Armaya yüklenmemek için rüzgar 15 knt'u geçtiğinde, 20 knt'u görmeden ana yelkene 1. camadanı vurduk.

Asimetrik balonumuzu deneme fırsatımız dahi oldu.

Bu tecrübede, alıştırma yapmak için girip, demir çalışması yaptımız bir koydan çıkışta, bendeniz demiri tam sonuna kadar toplamadığım için ve de kavaletanın gevşek kalmış olması yüzünden, 70 metre derinlikte, demir suya düştü ve ben müdahale edene kadar, arkasından 40 metre 10 luk zinciri ve 10 metre kadar da halatıyla beraber denizin derinliklerinde kayboldu. Allahtan hırça mapasına bağlı ucu da demiri ve zinciri kaybetmedik. Kaybetmedik ama sonradan, demiri tekrar yukarı alana kadar, 3 saat boyunca yaşadıklarımızı düşününce, acaba hepten batıp gitseydi daha iyi olur muydu diye düşünmedik de değil...

Derinlik 70-80 metre, bizim zincir ve halat 50-60 metre, yani dibi bulmuyor. Demir tutmuş durumda değil yani, bütün ağırlık ırgatın üzerinde. Bizim ırgat bu ağırlığı çekemedi. Sigorta attı. Yedek sigorta var mı yok mu, varsa nerede belli değil, bypass etmek istemiyoruz elektrik düzeneğini de. Elle çekmek mümkün değil kıpırdamıyor bile. Çaresiz çeşitli bağlarla, (Volkan sağolsun) cenova vinçlerine taşıyarak, en sonunda hallettik ama bir 3 saatimizi harcamış olduk; kan ter içinde de yorulduk...

Ama ben önemli bir ders almış oldum ve bundan sonra da benzeri bir olayı asla yaşamadık. Her seferinde kavaletenin sıkılığından emin olup, demir alırken ırgata minimum yük binecek şekilde motorla yardımcı olarak demirimizi alıp, baştaki yerine tam olarak yerleştirdik.

Demir konusu da önemli bir konu bence. Buna da ileride bir ara değinip, kendi görüşlerimi, uygulamalarımızı ve tecrübelerimizi paylaşmayı düşünüyorum.