4 Ağustos 2012 Cumartesi

Palamutbükü - Nisiros


Sabah 10 gibi Palamutbükünden palamarları çözüp 3 gibi Nisiros'a varıyoruz. Çok güzel bir seyirle, firişka rüzgar, ikinci camadanda tekneyi bayıltmadan, 6knot gibi hızlarla seyir ediyoruz. Aşağıda videosu var.

Bu video'da görünen, bizim seyir yardımcı enstrümanımız, su geçirmez kılıfı içinde ve arkasındaki strap'inden konsolun kromuna tutturulmuş bir şekilde duran Ipad'imiz. NavionicsHD Gold kullanıyoruz. Acaip memnunuz. Aşağıda tüm haritaları ile birlikte bir chartplotterımız var ama hiç ihtiyacımız olmadı bütün sezon.

Nisiros'a varıyoruz ama nereye yanaşacağımızdan emin değiliz. Önce daha batıdaki Mandraki'ye doğru yöneliyoruz ama sonra geri dönüp Pali'ye bağlanıyoruz. İyi ki de öyle yapmışız.

Hemen karşımızda 3 tane taverna var, zaten başka da bir şey yok, bunlardan biri "Kaptan'ın yeri"nden, kaptan olacak kişi gelip koltuğumuzu alıyor, bir iki de tavsiye veriyor; istersen şöyle yap buranın gece ters rüzgarı olur falan diye. Eyvallah deyip bağlanıyoruz güzelce. Liman içi sığ, 3 metreye demir atılıyor, bol kaloma lazım... Neyse sorun yok...

Hemen soluğu Kaptan'ın yerinde alıyoruz. Şeker gibi adam. Bayağı bir muhabbet ediyoruz. Internet var. Aynı zamanda scooter da kiralıyor kaptan. Ailecek işletiyorlar tavernayı. Akşama oradayız belli oldu.

Şu tekne yanaşırken baya bir uğraştı ben de bizim teknede nöbete geçtim, itmesem bindiriyordu.Evet bu tekne oradan geri manevraya geçti, bizim tekne bu videonun çekildiği yerde duruyor. Nasıl bir manevra varsa adamda, oradan geldi bizim tekneye vuruyordu. Ben atlayıp tekneye ittim de kurtardım. hayret edilecek bir şey ama oluyor işte. Sonra demiri tekrar toplayıp tekrar denediler. Toplam 4 kere demir atıp topladılar.

Bu da nihayeti : Kadıncağız artık heyecandan ve kıyıdan bağıranların etkisiyle olsa gerek düşünme prosesini kapatmış, halatı kıyıya veremeyecek duruma gelmiş. Adam hiç karışmıyor, bakmıyor bile...O sahilden beyaz halatı atan, üstü çıplak, kasketli adam, yandaki teknelerden bir denizci. Baktı ki tekne yanaşamayacak, gitti kendi halatını aldı, tekne sonunda yaklaşınca da, onlardan halat beklemeden kendi elindeki halatı attı ki artık kaymasın, kaptan da rahatlasın diye. Zira kıyıdan o kadar çok kişi bağırıp çağırdı ki sürekli. Hemen yanındaki tekne de sadece teyakkuza geçmekle yetindi. Aslında aynısını onlar da yapabilirlerdi ama herhalde hiç karışmamayı, sadece bağırmayı seçtiler...

Sonra birer scooter kiraladık. Serpil biraz tereddütlü olduğundan, çocukları ben aldım, birini önüme birini arkama oturttum, o da tek olarak peşimizden geldi. Ailecek adayı tavafa çıktık. Kratere kadar gittik ve adayı gezdik. Bunlar da fotoğraflar:











Bu da kraterin videosu:

Bu da Pali'de bağlandığımız limanın tepeden görünüşü:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder