8 Ağustos 2012 Çarşamba

Bodrum

Bodrum bilindik Bodrum. Kalabalık, sıcak. Ama bizim gibi 1-2 gün kalacaksanız güzel.

Bodrum Kalesini, denizcilik müzesini ve Zeki Müren'in müzeye dönüştüğünü duyduğumuz evini gezmek istiyoruz hep beraber.

Hepsini de yapıyoruz.Ama resimleri bulamadığım için şimdilik koymuyorum. Bulunca koyacağım.

Ben uygun bir invertör bulup alıyorum. 2000 W sinüs. Daha sonra da marina içinde bir usta ile anlaşıp, hem direkteki rüzgar gülü ve silyon fenerini hem de bu invertörü takma işini hallediyoruz.

Silyon feneri değişiyor, eskisi yedek mertebesine tenzil ediliyor. Camı kırık, başka bir sorunu yok. balon mandarını çapariz vermeyecek şekilde sıkı tutmam lazım ki bir daha tekrarlanmasın bu kırılma olayı.

Tepedeki antenin altlığı kırılmış, bereket ustada aynısından çıkma bir tane varmış, onu getiriyor ve takılıyor. Şans işte; olmasa başka bir çözüm uydurulacak, şimdi ise orjinalliği bozulmamış oldu.

İnvertör, harita masasının altındaki boşluğa tam oluyor. harika oldu, sanki orjinalinde ona yer ayrılmış gibi, gözükmüyor bile.

Bizim teknede 4 adet 75 Ah akü bankası var (motor aküsü ayrı tabi). Bu 300 Ah lik bankaya karşılık, 4x85 W olmak üzere 340 W da güneş panellerimiz var. Her şeyimizi full kullandığımızda bile akülerimiz %80'in altına düşmedi. Güneş panellerinin akıllı bir şarj ünitesi var dijital; oradan ne kadar giriyor ne kadar çıkıyor görmek ve kayıt etmek mümkün.

Bu invertörle beraber artık teknede elektrik ile ilgili hiç bir ihtiyacımızın olmayacağını düşünüyoruz.

Bir Bodrum gecesinden sonra yarın Gökovaya doğru yol verme niyetindeyiz. Meşhur Gökova körfezi bizi ayrı bir heyecanlandırıyor.


Bir de portatif klima alıyoruz. Bauhaus gibi bir yerde indirime girmiş bir tane buluyoruz. Ben el kitabını isteyip elektrik tüketimi değerlerine bakıyorum. Uygun geliyor. Fitayı da uygun. Bizim invertör belki çalıştırabilir, 2000 watt zira. Klimayı alıp geliyoruz, tekneye sokuyoruz. sahil elektriğine bağlayıp, bacasını da tepedeki hatchlerden birinden dışarıya uzatıp, serinliğin konforunun tadına varıyoruz. Çok büyük bir lüks teknenin içinin serin olması.

Aslında bizim için çok önemli değil ama çocuklar sıcaktan rahatsız olabiliyorlar, daha çok onları düşünüyoruz.

Ama invertör çalıştıramıyor klimayı. Soğutmaya geçtiği ilk anda çok yüksek akım çekiyor ve bunu bizim invertör karşılayamıyor. Hesaplara göre 5000 watt falan bir invertör gerekiyor ki; bu da anlamsız bizim tekne için.

Ancak sahil elektriğinde kullanabileceğiz ama olsun o da çok büyük lüks. Zaten bu klima portatif olduğu için, eğer teknede verim alamazsak, alıp götürüp evde veya ofiste kullanabiliriz diye düşünnmüştük.

Gerçi bize çok yardımcı oldu bu klima ve hala teknede kullanıyoruz. Kullanmadığımız zaman ve seyirdeyken, harita masasının oturağının üzerine koyup, lastikle güzelce bağlayıp sağlama alıyoruz. Gece sahil elktriğine bağlı bir yerde kalacaksak, yatarken indirip , derecesini ayarlayıp öyle uyuyoruz. Harika oluyor. Soğutma sırasında attığı suyu da kendi hortumu ile sintineye veriyoruz. Pompamız zaten hep devirde, doldukça atıyor bu suyu dışarıya.

Klimanın attığı su saf su olup, saf suya ihtiyaç duyan her hangi bir durumda kullanılabilir. İyi ütü suyu olur, acil durumda akülerde de kullanılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder