5 Haziran 2012 Salı

Tekneye eklenenler

Bakımlar bitip, tekne şıkır şıkır hale geldikten sonra, teknemizi bize göre, yani iki çocuklu bir aile için daha güvenli ve konforlu bir duruma getirmek amacıyla aşağıdaki eklemeleri yaptık. Bu eklemeleri listelerken benim gibi yeniler için faydalı olacağını düşündüğüm bazı fikirlerimi ve müsbet/menfi eleştirilerimi de paylaşmayı uygun buluyorum.

- Yeni serpinti körüğü. Serpinti körüğümüz yoktu, onsuz olmayacağını düşündüğümüz için bir serpinti körüğü yaptırdık. Serpinti körüğümüz, ortadaki açılır olmak üzere üç büyük plastik cama sahip. Görüntü açısı oldukça geniş. Elbette bu tip eklemelerde, sunbrella kumaşın üzerine gerileceği krom yapı çok önemli. Hem oldukça maliyetli hem de baştan doğru yapılmazsa sonradan yapılacak değişiklikler çoğunlukla problemli olabiliyor. Bu sebeple; örneğin körüğün altında kalan vinçleri kullanırken, vinç kolunun çevresinde yeterli mesafe kalmasından tutun da (aynı şey cenova vinçleri için de geçerli), içeriden güverteye çıkıp inerken altındaki mesafenin boyunuzu kurtarması gibi basit detaylara dahi dikkat edilmesi gerekiyor.

- Yeni bimini. Teknenin üzerindeki bimini, 9 senedir oldukça yıpranmış durumda idi. Ayrıca benden çok kısa boylu biri için yapılmış olduğundan havuzlukta dümen tutarken iki büklüm durmayı gerektiriyordu. Mevcut krom çatıya ekleme yapılarak uzatmak mümkündü ancak yakın zamanda kumaşın da yenilenmesi gerekebileceğini düşündüğümüzden, biminiyi de yeniden yaptırdık. Biminin iki yanına ve arkasına da resimde görülen beyaz perdemsi eklemeleri yaptık. Bu sayede hem yanlardan ve arkadan gelen güneş ışınlarından korunmak hem de havuzlukta daha fazla mahremiyete sahip olabilmek mümkün. Bu malzeme, içeriden dışarıyı görmenizi engellemeden, dışarıdan içerisinin görünmesine mani olan bir yapıda. Bunun çok faydasını gördük. Zaten fermuarlı olan bu sistem istenildiğinde takılıp çıkartılabildiğinden oldukça rahat. Biminilerde, yelkenle seyir esnasında yelkenlerin o anki durumunu dümen başından görebilmek için hemen başınızın üzerine biraz başa doğru bir pencere bırakılıyor. Ben bu pencerenin özellikle çok büyük olmasını tercih ettim. Yapan usta; abicim ne yapacaksın o kadar geniş pencereyi  falan dese de, bu sayede dümen başındayken açık anayelkenin arkasında kalan cenovanın durumunu bile görebiliyorum. Yukarıdaki resimden pencerenin büyüklüğünü ve sancak-iskele yönünde genişliğini görebilirsiniz. Güneş sorun olduğunda alt taraftaki sunbrella kumaşını kapatıp yerine cırtlayarak engelleyebiliyoruz. Bir nevi hatch perdesi gibi... Bir başka detay da, bimininin üzerinde bumbanın ucunun değebileceği alanın korunması. Bu alan sancak-iskele doğrultusunda 15 cm eninde, geniş açılı bir yay şeklindeki bölgenin deri ile kaplanması yoluyla korunmakta. Bu olmazsa, bumba biminiye sürtünmek yoluyla, kumaşı kolayca yırtabilir. Uzun boylu biminilerde çok sık rastlanan bir durum. Ayrıca her ne kadar; "olsun ben bumbayı yukarıda kullanırım" diye düşünülse de (biz öyle düşünmüştük) bazı durumlarda yelken trimi için balançinayı serbest bırakıp da sonra hava sakinken toparlamayı unutursanız, kumaşı hemen çizebiliyor. Deri koruma böyle unutma durumlarında çok işe yarıyor.

- Sancak kıç omuzluk vardavela üzerinde monte gördüğünüz krom sandık yapıldı. Bu sandık yedek demirimizi ve halatını koymak için düşünüldü. Zaman içinde terlikler vs. gibi birçok başka şeylere de ev sahipliği yapar duruma geldi.

İşe yarıyor mu ? Yarıyor...

Krom yaptırmak zorunda mıydık ? Hayır...

Yedek demiri orada taşımak uygun mu ? Hayır... Çünkü arka vardavelalara gereksiz ters yönde yük uyguluyor ve bu durum teknenin sürekli salınım halinde olduğu düşünüldüğünde, vardavelaların fiber gövde ile bağlandığı yerlerde istenmeyen strese sebep oluyor... Şimdiki aklımla yaptırmazdım.

- Teknedeki 6 kişilik Bombard marka can salı iskele portuçta duruyordu. Bu sal oldukça teferruatlı bir model ve çok ağır. Acil bir durumda kullanılmak üzere tasarlanmış olmasına rağmen, acil bir durumda onu portuçtan çıkartıp, havuzluktan denize atmanın neredeyse imkansız olduğunu fark ettik. Bunun için de onu güverteye, direğin hemen altına yapılan krom kızağı sayesinde monte ettik. Şimdi acil bir durumda sadece bir mandalı açmak suretiyle can salını güverteden denize çocuklar bile yuvarlayabilir duruma geldi. Tabi can salının da bakımı yapılarak, içindekiler yenilendi ve sertifikası da güncellendi.

- Havuzluk minderleri yenilendi. Daha önceki bir mesajımda bahsettiğim gibi; biz yazın geceleri havuzlukta uyumayı tercih ediyoruz. Bu düşünce ile çok ince olan eski minderler yenileri ile değiştirildi. Önce 10 sonra 15 cm lik süngerler ile oldukça kalın ve rahat bir set yaptırıldı... Aşağıdaki resim ne kadar rahat olabileceklerini gösteriyor.


- Vardavelalar, baştan teknenin ortasına kadar krom borularla değiştirildi. Yani baştan itibaren, kıça doğru teknenin sancak ve iskelesindeki puntellere takılan teller kalktı, yerine krom borularla oldukça daha sağlam bir yapı oluşturuldu. Yani aşağıdaki resimdeki gibi. Bunu güvertenin çocuklar için daha güvenli bir hale geleceğini düşünerek yaptık.

Güvertede çok sağlam bir yapı elde etmemize rağmen, eski konfigürasyondaki elastikiyetten de feragat etmiş olduk. Şöyle ki; vardavela üzerine yük bindiğinde esneyerek, binen yükü tekne boyunca içlerinden geçtikleri puntellere yayıyordu.

Şimdiki rijid yapı; yükü aldığı yerde eğilme veya bağlı olduğu tabanı zorlama eğilimde. Ancak bunlar bir çarpma/sürtme/değme vs. gibi istenmeyen durumlarda söz konusu olacağından ve böyle bir durumla karşılaşmamız halinde zaten düşünecek çok şeyimiz olacağını bildiğimizden, böyle bir tercihte bulunduk. Bu yeni yapının bir avantajı da; üzerine birçok aksamı kelepçelerle monte edebileceğimiz oldukça uzun (iki tarafta altlı üstü yaklaşık toplam 25 metre) bir platformumuzun olmuş olması..


- Botumuza ve bot motorumuza koruyucu örtü yapıldı. Tekne ile beraber gelen bir adet 2.70m Avon marka, şişme taban bot ve 2.5 hp antika bir Johnson motorumuz vardı. Botu elden geçirttik ve gerekli yerleri tamir ettirdik, bir sibobunu değiştirdik. Bu esnada botun güneşten zarar gördüğünü fark ettik. Bunun için bir koruma yaptırdık. Ayrıca eski motor hem çok fazla güven vermediği hem de 4'ümüzün birden bota binmesi durumunda yetersiz kalacağını düşündüğümüz için, onu da değiştirdik. Yerine 5 hp iki zamanlı bir Yamaha aldık. Sonuç şu halde oldu... Bu bot konusu önemli gördüğüm konulardan birisi. İleriki mesajlarımda bu konuya detaylı olarak değinmeyi düşünüyorum.



Devam edecek.....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder